Bu gün sokağa çıksak, karşımıza çıkan kişilere sorsak? İşinizde etik bir şekilde çalışıyor musunuz diye, anlamını bilen on insandan dokuzu evet cevabını verir. Tabi uygulamaya bakıldığında ne kadar etik olduğumuz tartışılır.
Ülkemizde iş etiği sözünü son zamanlarda duymaya başlasak da okumuş olduğum bir akademik yazıdan aldığım bilgiye göre; iş etiğinin insanoğlunun ilk ticari faaliyetlerinden bu yana var olduğu söylenebilir. (İş Etiği ve İş Etiğinin Yayılım Süreci)
Etik; genel itibariyle yazılı olmayan ama uyulması gereken kurallar bütünü olarak adlandırılabilir. Her mesleğin kendisine göre bir takım etik kuralları vardır.
Mesleki anlamda iş etiğine değinmek isteyen ben de tabi bir insan kaynaklarının etik kurallarının en çok çiğnendiğini düşündüğüm seçme yerleştirme konusunu ele almak istedim.
Seçme yerleştirmenin etiği nedir diye düşünürken işte bunları çıkardım:
Cv eleme (cv tarama) aşamasında ayrım yapılmamalı.
Cinsiyet ayrımı başta olmak üzere hemşerilik kavramı, aynı üniversiteden mezun olmak deyimi, burcumuz aynı, ismimizin anlamı aynı vs vs gibi durumlar bu aşamada kesinlikle devrede olmaması gereken durumlar diye düşünüyorum.
Süreç boyunca nüfuzlu kişi yakınları seçme, tabiri caizse torpilden uzak durulmalı.
Bu adayın dayısı şurada müdür, burada belediye başkanı. Az işimi yapmadı senin baban gibi düşünceler uzak durulmalı ki eşitlik ve adalet kavramlarının dışına çıkılmamış olsun.
Mülakat planlarken her iki tarafın uygunluğu gözetilmeli.
Görüşme organizasyonu sırasında sizi şu saatte sizi görüşmeye bekliyoruz demek yerine, sizin ve bizim uygun olacağımız bir görüşme planlamak isteriz gibi ifadeler kullanmak gerekir. Sabah arayıp öğleden sonraya görüşme talebinde bulunmak çok doğru bir davranış değildir. İşe ihtiyacı varsa gelsin kardeşim tavrını lütfen aklınızdan çıkarınız.
Özel hayatı didikleyen sorular, aman dikkat!
Adayın özel yaşamına müdahalede bulunacak soruları sormak yine etik dışı olduğunu düşündüğüm bir noktadır.
Yeni evlisiniz, çocuk yapmayı düşünüyor musunuz? Herhangi bir siyasi parti ya da kuruma üye misiniz? gibi sorular hem adayın psikolojisine hem de şirketin kurumsal imajına zarar verir.
Sorgusuz sualsiz test uygulanmamalıdır.
En nihayetinde az da olsa karakteristik ve özel bir takım bilgilere erişmemizi sağlayabilen psikolojik ve karakter testlerini yapmadan önce adaya bunun ne için yapıldığı kısaca açıklanmalı ve kibar bir şekilde izni alınmalıdır.
Referans kontrolünden önce bilgi ve onay alınmalı.
Eğer her şey yolunda gitti ve iş referans kontrolüne kadar geldiyse ve kişi referans belirtmediyse lütfen en son çalıştığı ya da çalışmakta olduğu yeri arayıp referans almak gibi bir gaflette bulunmayın. Kişinin iş arayışında olduğundan kurumunun haberi olmayabilir, en son çalıştığı işten hoş olmayan sebeplerle ayrılmış olabilir. Kişiyi arayıp referans talep edilebilir yada mevcutta verdiği referanslar hakkında görüşme için izin istenmelidir.
Kişisel seçimler sorgulanmamalıdır.
Karşınızdaki adaya, dini, ırkı ve Türkiye’de de belki imkânsız gibi görülebilir ama cinsel tercihini bile sorgulayacak sorular sormaktan kaçınınız.
Bu konu ile ilgili 2015 Peryön İnsan Yönetimi Kongresinde Doç.Dr. Erdem Özdemir ve Sayın İpek Aral’ın yönettiği çok başarılı bir sunum vardı, konu ile ilgili yasal konular için önceki yazılarımdan Bir Peryön Macerası’na bakabilirsiniz.
Ve son olarak son günlerde çook konuşulan Gloria Otel’in yaptığını yapmayınız. Neydi o diye merak edenler burayı tıklayın lütfen…
İçimdeki Ses: Yazdıklarımı şöyle bir okudum da yukarıda yazılan yedi maddenin yüzde ellisinden fazlasını yaşayarak öğrenip, mini tecrübelerime dayanarak yazmışım…
Teşekkür: Bu yazıyı hazırlamamda her anlamda bana destek olan Av.Alper Yılmaz’a teşekkürlerimle…
Güzel olmuş yazın, insan haklarından bazılarına çok iyi değinmişsin, tebrikler kara kızım.
Etik konusu sözde var ama çoğu kişi özde uygulamadığı ve anlamını bilmediği için uygulamıyor. Bu yazı bir kaynak olur umarım. Klavyene sağlık.
Teşekkür ederim Ali Cevat.
Umarım bu ve benzeri yazılar gerçekten uygulamaya geçer.
Sevgiler,
Yazdıklarınıza ” Yeni evlisiniz, çocuk yapmayı düşünüyor musunuz? ” başlıklı madde haricinde katılıyorum bence BU MADDEYE şu açıdan dabakabiliriz. Kurum ki bunu özellikle çok yoğun iş ortamı olan özel kurumlar yapmaktadır (banka,holding gibi..) özel hayat didiklemesinden ziyade yeni evlilerin her şartta çocuk yapmak potansiyelleri yüksek ve herhangi bir hamilelik durumunda da işlerin aksaması yerine başkasının bakması vs durumlar sözkonusu olacağından kurum burada kendini düşünmekte ve artık hamile kalan bayanları da doğumdan sonra almayan kurumlarda söz konusudur.(hatta Performans düşüklüğü adı altında çıkarılmaktadır.)
Merhaba Sibel Hanım,
İşlerin aksamaması için bende her çalışanın bir yedeği bulundurulabilir kurumlarda.Keza hamilelik ve doğum 3 günlük bir süreç değildir ve bunun hamilelik döneminin başlangıcı ile birlikte planlaması yapılabilir diye düşünmekteyim.
Ve her ne olursa olsun kişinin temel hak ve hürriyetlerini kısıtlayan soruların seçme yerleştirme süreçlerinde kullanılmasına karşıyım.
Ama elbette fikriniz değerlidir, saygı duyarım.
Sevgiler,
Canım bu yazını daha önce okumamışım ama gerçekten can alıcı noktalara değinmişsin. yakın bir arkadaşımın başına bir firmanın mülakatında (firma ismini paylaşmak istemedim) buna benzer bir şey geldi. Arkadaşa önce alevi mi sünni misinizle başlayan bir dizi sonunda sol görüşe sahip misiniz şeklinde bir mülakat sorusu gelmiş.Ve tabi ki böyle bir mülakattan çıkınca koca bir hayal kırıklığıyla baş başa kalmış.